20 Ekim 2010 Çarşamba

Yayından kaldırılan dizi gibiyim










İnsan çok uzun süre yazmayınca,ne yazacağını nereden başlayacağını da pek bilemiyor muş...
Hanidir yokum ya ortalarda,tamamen benim istikrarsızlığımdan.
Daha bu bloğu açarken bir heves,biliyordum ben sonumu...ah kızım senin neyine blog yazmak...
Zati eski postları okuyan biri benim ne kadar tutarsız olduğumu da hemen anlayacak,yazım tarzları falan beş benzemez :)

Yazamayışımın nedeni yok,bir gün baktım yazmıyorum sonra arkası geldi ,yazmadıkça yazamadım...

Ama o kadar çok okudum ki hepinizi,Hayat Japonya dayken Ela kuzusunu merak ettim,Can büyürken izledim,Ada'nın afacanlıklarını ekrandan sevdim,Arca ilk kelimelerini söylerken sevindim,İlkay iki çocukla başederken taktir ettim,Hayal kura çekerken dua ettim,Dorit'i,Tuna'yı izledim..daha pek çok şey

Lafın özü yazmasam da hep yakınlarınızdaydım,bundan sonra yazar mıyım görücizzz...
Ama bana nerelerdesin diye soran,sormasa da düşünenlere binlerce teşekkür :)
Japon mu ? Büyüdü,kocaman deli dolu bir adam oldu :)
Bari yazmışken sizi Japon'nun yeni hali ile tanıştırayım biraz.Boy uzadıkça yanaklar insanı boyutlara geliyor,ama gözler hala Japon işte...

Kocaman sevgiler

12 Nisan 2010 Pazartesi

neneee..


Japon - Nenne


Ben - Hö ne dedin yawrum


Japon- Nenne Nenne Nenne


Ben - Yavrumm senin nenne dediğin kim ola ki !


Baba- Sana diyo sana...


Ben - Hüüü hüüü hüüü...


Japon gelir öper...'' Nenneee''


Anne kişisi ağlamayı hızlandırır,on kaplan gücünde ağlayabilmektedir...


Kayıtlara geçsin galiba anne dedi sonunda,listede


''Baba ,Meme,Dede,Gel,Mama,Vuuu,Uuuu,Duuu '' gibi kişi ve yansımalı ses ve taklitlerden sonra geliyor olsamda,gururluyum :)


Not: Fotoğraf emzikle de çapkınlık yapılabileceğinin ispatıdır :)

7 Nisan 2010 Çarşamba

Japon in Wonderland


Kendini kaybetti top havuzunda,bulabilene aşkolsun...
Çıkarana kadar ne kıyamet ,ne yaygara...
Yürümüyor mu mafyası iş başında (Hülyaaaa kulakların çınlasın :)
Yürümüyor kardeşim,Yü-rü-mü-yorrrrr !!!
Yani yürüyor da işine gelirse,canı isterse...
Öyle tek başıma yürüyeyim,takılayım halleri yok...
Yedinci ayından sonra sürünerek emekleme,onuncu aydan sonra normal emekleme levellarını eriştiği için yürüyesi yok belki ...keyfinin kahyası mısınız yahu ?
Üstelik 'ülen dur hakkaten neden yürümüyor daha bu çocuk''diye paranoyalara soktunuz beni be...
Herkes mi sorar kardeşim,yaşıtı akrabaların çocukları ile karşılaştırmalar''bilmem kimin kızı aman dokuz aylıktan beri yürüyor hımmm'' demeler..
Kocakarı işi ,ayaklara ip bağlayıp dualı,ne idüğü belirsiz adetleri benden habersiz yapmalar...
Offf offf...
Normal miş normal...adamın kilosu acık fazla,poponun keyfine de düşkün...eh işine gelince de yürüyor...
aaaa gelmeyin daha üstüme ...

30 Mart 2010 Salı

Temizlik perisi...







Eh endişeleniyorum tabi bazen biraz,elimde değil...

Evin Japon'u nerede bez bulsa ,başlıyor temizliğe..
Zaten tamamen kendisine tahsis edilen süpürge ile fazlasıyla haşır neşir

Şimdi bir de deterjan sevdası baş gösterdi...ama öyle böyle değil yani...

Marketlerin deterjan reyonlarından geçememecesine,evdeki envayi çeşit temizliğiciyi nerelere koyacağımızı bilememecesine bir sevda...

AVM de gezerken yerleri paspaslayan görevlilerin başından ayrılamadığımız için ,işimizi bitiremeden geri dönmek zorunda kaldık eve...


Bir çare bilen varsa beri gelsin ...çocuuummm opsesif temizlik hastası mı olcek yoksa ?
Kendi haline mi bırakmalı,yoksa dikkat mi dağıtmalı ?



24 Mart 2010 Çarşamba

Çoktan seçmeli bir sınav...

Bir çocuk,üç dakikadan fazla hiç bir oyuncağı ile oynamaz ve israrla evde başta elektirik süpürgesi,çamaşır makinesi,kurutma makinesi olmak üzere bilimum alete gönülden bir aşk besler,sabah akşam o aletlerinin taklitini yaparak ortalarda gezese ,annesi ne yapar....

a- Bişi yapmaz çocuktur der geçer

b- Çocuğuna küçük bir elektirik süpürgesi alır,çocuk utanmasa yatağa götürür süpürgeyi

c-Çocuğuna oyuncak matkap alır,çocuk evde yalandan tamirat işleri yapar

d- Yukarıdakilerin hepsi




Çocuk kedilere ,köpeklere bayılıyorsa annesi ne yapar...
a- Çocuktur der geçer

b-Bırakır çocuğu her çeşit hayvanla samimiyet kurar

c- Çocuk ipin ucunu kaçırıp,hayvanlarla yemeğini paylaşsa da ses etmez


14 Mart 2010 Pazar

İçimi dışımı bilir...





Deli dolu bir kız...

Hırslı,çalışkan,erkeklerin egemen olduğu bir alanda kolay yılmayacak kadar azimli...

Mecburi hizmet için pek çokları gibi raporlara,tanıdıklara sığınmadan Aşkale köylerinde,tek tek dolaşacak,olmayan ameliyathane için kaymakama posta koyacak kadar gözü kara...

Dost,arkadaş ve Japon'nun kirvesi,

Hani ''Elime doğdun'' derler ya,al işte yalan yok fotoğraf ispatı...

Bazen dertleşirken diyorum ki...''Yahu Banu içimi, dışımı biliyorsun vallahi :) ''

11 Mart 2010 Perşembe

Ona Japon diyorum çünkü...



Bir zamanlar böyleydi :)

Evet zamanla biraz biraz açıldı gözleri,ama en azından ikimizin ailesinden de kimselere benzemeyen çekik gözleriyle Japon işte besbelli ....